HİRUDOTERAPİ (SÜLÜK TEDAVİSİ)

  •      İlk defa, M.Ö. 800 yıllarında plastik cerrahinin babası kabul edilen Sushruta tarafından yazılmış olan ‘Sushruta Samhita’ isimli tıp kitabında sülük tedavisinden ayrıntılı olarak bahsedilmektedir. Sülüklerin tıbbı tedavi amaçlı kullanımı bu tarihten binlerce yıl daha eskiye dayanmaktadır. Hatta ünlü eski Mısır kraliçesi Kleopatra’nın sülük tedavisi sayesinde çocuk sahibi olduğuna dair rivayetler vardır.

         Tüm dünyada atalarımız tarafından binlerce yıldır kullanılan bu yöntem, günümüzde etkisi bilimsel olarak da ispatlanabildiğinden yeniden popüler olmuştur. Modern tıbba ‘tamamlayıcı’ olarak hatta bazı durumlarda ‘alternatif’ olarak yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır.

         Doğada birçok farklı sülük türü vardır. Latince adı ‘Hirudo Medicinalis’ olan tür tıbbi tedavide kullanılmaktadır. Bunlar doğadan toplanmaz, özel üretim çiftliklerinde tedavide kullanılmak amacıyla yetiştirilirler. Bu sayede hem soyu tükenmek üzere olan sülüklerin ekosistemdeki yerleri korunmuş olur hem de  tedavide kullanılacak olanların insan sağlığına zararlı olmayacağının garantisi sağlanır. 

         Sülük tedavisinde, hastalığa bağlı olarak vücudun belli bölgelerine sülükler yerleştirilerek kan emmelerini sağlamak ve tedavi edici etki yaratmak amaçlanır.

  •      Her ne kadar uzuv nakillerinin ilk aşamasında dolaşım sistemine verilemeyen kanı emerek temizlenme sağlasa da, sülük tedavisinin diğer hastalıklardaki etkisi zannedildiği gibi sadece kirli kanın emilmesine bağlı değildir. Tedavi edici güç sülüğün tükrüğünde bulunan 100’ün üzerindeki farklı biyoaktif maddeden gelir. Bazı bilim adamlarına göre sülük kanı emmeye başladığında içeriğini bir çeşit analizden geçirir ve hastalığa uygun maddeyi tükrüğünde salgılamaya başlar.

    Bu maddelerden bazıları ve etki mekanizmaları şöyledir;

    Kanın pıhtılaşmasını engelleyici (Antiagregan)
    Oluşmuş pıhtıyı eritici (Fibrinolitik)
    Ağrı kesici (Analjezik ve Antiinflamatuar)
    Mikrop öldürücü (Antibakteriyal)
    Tansiyon düzenleyici (Antihipertansif)
    Kas gevşetici (Miyorelaksan)
    Bağışıklık sistemini düzenleyici (İmmun modulatör)
    Stres giderici (Anksiyolitik)
    Sinir hücrelerini tamir edici (Nörotrofik)
    Detoks etkisi (Antioksidan)

  • Antioksidan etkisi nedeniyle sağlıklı kalmak için
    Genç görünmek için kozmetik amaçlı
    Kalp ve damar hastalıkları
    Atardamar ve toplardamar tıkanıklıkları
    Varis
    Hemoroid
    Yüksek tansiyon
    Yüksek kolesterol
    Hepatit
    İltahaplı ve iltahapsız eklem romatizmaları
    Diğer romatizmal hastalıklar
    Kas ve sinir ağrıları
    Karpal tünel sendromu
    Migren ve her türlü baş ağrısı
    Epilepsi
    Felç
    Göz hastalıkları
    Kulak hastalıkları
    Meniere hastalığı
    Astım ve çeşitli solunum sistemi hastalıkları
    Sedef, egzema ve akne gibi cilt hastalıkları
    Yanık vakaları
    İyileşmeyen yaralar
    Kangren
    Ameliyat izleri
    Tiroid bezinin yetersizliğine bağlı şişmanlık
    Üreme organlarında rahatsızlık
    Kısırlık
    İktidarsızlık
    Cinsel gücü arttırma amaçlı
    Kopuk organ tamirlerinde ve mikrocerrahide

  •      Hastalığa göre tedavi edilecek bölge alkolle ve ılık suyla temizlenir. Sülükler belirlenen bölgelere yerleştirilerek tutunmaları sağlanır. İyice şişene kadar, bu yaklaşık 20-45 dk sürer, beklenir. Ardından sülükler alınarak ısırdıkları bölge dezenfekte edilir. Yara yeri iyileşene kadar günlük bakımı ve temizliği yapılır. Sülüğün ısırması sivrisinek ısırması gibi hissedilir. Onun dışında ağrı ya da acıya neden olmaz. Tedaviden 1 gün sonra banyo yapılabilir.

         Tedavide kullanılan sülükler tek kullanımlıktır. Tedavi sonrası imha edilir. Aynı hastaya ya da başka bir hastaya kesinlikle yeniden kullanılmaz.

  •      Etkinin gözlenme süresi hastalığa göre değişir. İyileşmeyen açık yaralar ve kangren gibi hastalıklarda etki ilk seanstan sonra başlarken, kozmetik amaçlı kullanımlarda 4 - 6 hafta arasında gerçekleşir.

  •      Sülüklerin ısırdığı zaman bıraktıkları yara izlerinden korkulmamalıdır, yaralar 7 ila 10 gün arasında kaybolur.

  • İnsan vücuduna zararlı bir etkisi henüz ispatlanmamıştır.

    Sülük tedavisinden sonra en sık rastlana şikayet ısırık bölgesinde kaşıntıdır. Evde yapılacak limonlu suyla soğuk uygulama ile bu şikayet kaybolur.  

    Cilt altına kan sızmasına bağlı olarak, özellikle de kılcal damarların bol olduğu vücut bölgelerindeki tedavi sonrasında geçici morarma olabilir.

    Tedavi sonrası bazen 24 saate uzayabilen hafif sızıntı şeklinde kanama olabilir. Bu durum sülüğün tükrüğünde bulunan ve pıhtılaşmayı engelleyen ‘hirudin’ adlı biyoaktif maddeden ileri gelir.

    Çok nadiren baş dönmesi ve tansiyon düşmesi izlenebilir.

  • Gebelik ve emziren anneler
    Kontrolsüz şeker hastalığı
    Kalp yetmezliği
    Ciddi kansızlık
    Trombositopeni
    Lösemi
    Hemofili
    Karaciğer sirozu
    Crohn hastalığı
    Kan sulandırıcı ilaç kullananlar
    Cerrahi işlemler öncesi ve sonrası
    Vücudunda aktif bir kanama odağı bulunanlar
    Son 1 ay içerisinde mide bağırsak kanaması geçirenler
    Diyaliz hastaları
    Kemoterapi alanlar
    AIDS ve HIV hastaları
    Kalp pili bulunanlar
    Böcek ısırıklarına karşı aşırı düzeyde allerjisi olanlar

 
Bu web sitesinde bulunan yazilarin tümü sadece bilgilendirme amaçlıdır. Bir uzmana danışılmadan bilinçsizce yapılmaya çalışılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zararlar nedeniyle Dr. A. Ersin Atay sorumlu tutulamaz. Bu web sayfasini ziyaret eden kisi bu kuralları kabul etmiş sayilir. Sitede bahsi gecen herhangi bir cihazla ilgili verilen bilgi ve bahsi gecen herhangi bir uygulama tarafimdan yapıldığı ve muayenehanemde bulunduğu anlamına gelmez. Sadece bilgilendirme amaçlıdır ve bununla ilgili herhangi bir sorumluluk kabul edilemez.
   
Tüm Hakları Saklıdır © 2017. Doktor Ahmet Ersin ATAY Designed by Spektra